Kalbim, üzerine yağmur yağan, yolları çamurlu bir
sokak. Yani kimsenin bulunmak istemediği bir yer.
Kalbim, tahtaları paramparça olmuş,
yıkık dökük bir ev. Kimsenin onarmaya tenezzül etmeyeceği bir harabe.
Kalbim, sağa sola çarpmaktan her tarafı
göçük ve çiziklerle dolu bir araba. Kimsenin tamir etmeye gerek görmeyeceği bir
hurda.
Kalbim, huzurevine terk edilmeye layık
görülmüş, emekleri boşa gitmiş bir ihtiyar.
Kalbim, bütün ömrünü dinine adamış,
ibadetlerini bir an olsun aksatmadan yerine getirmiş ancak öldüğünde, öteki
dünya diye, Tanrı ve hesaplaşma diye bir şey olmadığını gören bir dindar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder